Ölüme meydan okumayı, ölümden korkmamayı, ölümü ölümsüzlük bilmeyi yeniden yaşayacağım ve tadacağım. Şarjörünü takmadığı silahın kurma kolunu birkaç defa çekip bıraktı. Şakırtılar çıkaran mekanik ses, saat tıkırtısı gibi ahenkle kulaklarına doldu. Bilal tahrip kalıbını tutuşturmuş ve tekrar ayağa kalkmıştı. İşte yüz yüze, göz gözeydiler ve işte makinalı tüfeğin ağzı Bilal'in göğsündeydi. Havaya kalkan sağ kolu tahrip kalıbını olanca hızıyla fırlattı. Kalıp, hedefine bir kuş olup uçtu. Bu onun so ...